|   | |||||||
| 
     | |||||||
| 
 
 
      Pek az tarifi bana 
      ulaşabildi. Çevresi O'na ‘ehli tabiat çorbacısı’ dermiş. Banu Atabay'ın Mütevazı Lezzetler® çorbalar 224 Sayfa, 6 Bölüm, 99 Tarif, 115 Fotoğraf, A5 Boyut Kitabın 12 sayfalık demosunu buradan indirebilirsiniz. 
 Mütevazı Lezzetler Çorbalar Fotoğraf Galerisi İçin Tıklayınız 
       
 
       
       
      Aslında en çok birikimim çorba tariflerinde, 
      belki bir asır öncesinin reçetelerini saklıyorum ama ne yazık ki aile 
      bireyleri çorba sevmiyor. Ne kadar çok tarife sahip olsam da denemem 
      gerektiği için bu kitabın meydana gelmesi bir hayli zaman aldı. Denemeden 
      kitaba almam asla mümkün değil. İslam'da bir prensip vardır; 'kendiniz bir 
      şeyi tecrübe etmediyseniz, başkalarına tavsiye etmeyiniz.' Zaten bu kural 
      da Mütevazı Lezzetleri diğerlerinden ayırıyor. Allah'ıma şükür ki bu güne 
      kadar hiç kimse tarifinizi uyguladık, netice alamadık demedi. 
      Diğer kitaplarımızda olduğu gibi bu kitapta 
      da malzemeler çok kolay bulunabilir nitelikte, hatta çoğu evde her zaman 
      olan ana malzemeler. Hiçbir yabancı malzeme, özellikle Türk, İslam 
      kültürünün yasakladığı ürünler yok. Ne yalan söyleyeyim bazen içerisinde 
      krema ya da avakado bulunan bir tarifi uygulamak istiyorum, hemen kendimi 
      frenliyorum. Belki ben şu an bu malzemeyi bulabilirim ama bunun 
      bulunamayacağı nice diyarlar var, çünkü çok iyi biliyorum, kitaplarımız 
      Türkiye'nin en ücra köşelerine ulaşmakla kalmadı, internet aracılığıyla 
      beş kıtayla tanıştı. 
      Çorbanın Türk kültüründe apayrı yeri vardır, 
      belki de günlük konuşmalarımızda ekmekten sonra en çok yer verdiğimiz 
      nimettir. Bunu atasözleri ve deyimler ne güzel açıklıyor. 'Çorbayı 
      kapmak', 'taş çorbası kaynatmak', 'çorba parası çıkarmak', 'çorbayı hak 
      etmek', 'çorbada tuzu bulunmak', 'tekkeyi bekleyen çorbayı içer' ve buna 
      benzer bir çok ifade var Türkçe'de. Hatta Anadolu'da bazı bölgelerde 
      işverene 'çorbacıbaşı' denir. Eski tarihlerde gayrimüslimlerin ileri 
      gelenlerine, tayfalar tarafından gemi sahiplerine, Osmanlı'lar döneminde 
      yeniçeri ocağında küçük rütbeli subaylara, 18. yüzyıl sonlarında ortaya 
      çıkan tacir ve tefecilere 'çorbacı' adı verilirdi.  
      Çorba yapımının bazı incelikler 
      gerektirdiğini 'çorbalar hakkında' bölümünde ayrıntılarıyla anlatmaya 
      çalıştım. Kitap için seçilen tarifler, tek tek belirtilmese de bazı 
      çorbalar hariç genelde 8 - 10 kişilik olarak hazırlandı. Her çorbanın 
      fotoğrafı olması, çorbaların hepsinin pişirildiğinin belgesidir. Bu kitaba 
      başlarken fotoğraf konusunda biraz endişem vardı, çünkü çorba sıvı 
      ağırlıklı bir yemek ve mutlaka bir kabın içinde fotoğraflanması gerekir. 
      Bu şekilde olunca bütün fotoğraflar birbirine benzeyecek korkusunu 
      taşıdım, ama sonucu görünce kaygımın ne kadar yersiz olduğunu anladım. 
      Park Foto gene ustalığını gösterdi ve iştah açıcı birbirinden farklı 
      çorbaları görüntüledi. 
      Mütevazı Lezzetler 'Çorbalar' hazırlık 
      aşamasında bir hayli zaman aldı ve maddi manevi bakımdan bazı sıkıntılara 
      neden oldu. Bu süreçte bana destek olan annem, Yurdanur Sevim Atabay'a, 
      güzel fotoğraflarıyla kitabımızı tamamlayan Park Foto personeline çok 
      teşekkür ederim. Bu arada Mütevazı Lezzetler serisinin siz değerli 
      okuyucularına da gösterdiğiniz ilgi nedeniyle teşekkür ederim. Mütevazı 
      Lezzetler 'Pilavlar' da görüşmek üzere sizleri Cenab-ı Hakk'a emanet 
      ediyorum. 
      7.2.2005 Beşevler 
 
 
       
 (linklere tıklayarak fotoğrafları görebilirsiniz) 
 | |||||||